Kategoriler

26 Şubat 2013 Salı

Aşkın Kitabı~ Jane Austen

Aşkın Kitabı

     Bugün yakın arkadaşlarımla harika bir kahvaltı sonrası, arkadaşlarımdan birinin de önerisiyle Aşkın Kitabı filmiyle tanıştım. Birlikte güldük, duygulandık, hüzünlendik, çok hoş bir zaman geçirdik.

     Jane Austen' ın hayatının, büyük aşkının ve 18.yy sonlarının anlatıldığı filmin her dakikasından ayrı keyif aldım. Bunda Jane Austen' ın anlatılmasının etkisi olduğu kadar, arkadaşlarımla film izlemekten aldığım zevkin de çok büyük etkisi var.  

     Filmin afişinde de dediği gibi " Their love story was her greatest inspiration." Onların aşkı Jane' i Jane Austen yapmış gerçekten de. Filmin son 10 dakikasında hepimiz peçetelere sarıldık ne yazık ki. Aşk acısı çeken varsa şu aralar pek izlemese daha iyi :)  Jane Austen' a gerçek kalemini kazandıran adamla ve Jane' in dünyasıyla tanışmak için 2007 yılı bu filmi kaçırmamalısınız.

      Filmden harika bir alıntı:

" Birlikte değilsek, hayatın ne değeri olabilir ki?"

     Herkese keyifli seyirler dilerim..

22 Şubat 2013 Cuma

Sinan Akyüz~ İncir Kuşları

İncir Kuşları

     Kaç gün önce bitirdim bu kitabı ama hakkında ne yazacak zamanım oldu, ne de isteğim. Öyle acı bir konusu var ki... Bütün sinirlerimi alt üst etti desem yeridir sanırım. Nereden başladım okumaya bilmiyorum. Gerçek bir hikaye olması mı kitabı acıklı yapan, bu kadar açık anlatması mı bilemedim ama okuması güç bir kitap oldu benim için. Kitabın ortalarına geldiğimde kitabı bir kenara fırlatmak istedim sinirden. Daha fazla okuyamayacağım diye düşüne düşüne bitirdim. 

     Kitaba saydırmıyorum aslında. İnsanın sinirini bozan şey kitabın üslubu değil, değindiği konu çünkü. Binlerce insana hele ki o Boşnak kadınlara yapılanlar... "Soykırım" sözünün bile yanında yetersiz kaldığı o vahşet, şiddet... 

17 Şubat 2013 Pazar

Kitap Alışverişim

     Bu aralar koşuşturmaktan okumaya fırsat bulamıyorum ama kitap almadan da duramıyorum. Dün de 2 güzel kitap aldım.

Mitologya

     Bunlardan ilki Mitologya. Mitoloji okumak istediğimi belirttiğimde Vikitap üyelerinden birbirinden güzel kitap önerileri almıştım. Bunlardan biri de Mitologya' ydı. Dün Nezih' te görünce almadan geçemedim. Halbuki tamamen ders amaçlı alışveriş için gitmiştim. ( Gene dayanamadım yani.) İlerleyen günlerde bu kitaba da başlayacağım.

14 Şubat 2013 Perşembe

Aziz Valentina' s Day

     Geldik gene bir Sevgililer Günü' ne daha.. Benim pek öyle kutlamalarım yoktur sevgililer günüymüş, yıl dönümüymüş. Ama romantik filmleri severim buyrun size de bir kaç tane önereyim. Filmler hakkında geniş bir  yazıyı daha uygun olduğum bir zamanda yazacağım, şimdilik böyle idare edin :) 

13 Şubat 2013 Çarşamba

Ayşe Kulin~ Foto Sabah Resimleri

Foto Sabah Resimleri


      Ayşe Kulin' in Foto Sabah Resimleri' ni bitirdim bugün.  10 öyküden oluşan okunulası bir kitap. Öykülerin baş rollerinde genellikle kadınlar var. Yaşlı kadınlar, terk edilen kadınlar, evlat mücadelesi verenler, yalnızlıkla sınanan kadınlar, tecavüz edilenler, unutanlar, unutulanlar, hayallerdeki kadınlar, bir umudun peşinde sürüklenen kadınlar...

      Biraz enteresan sorunlara değiniyor Ayşe Kulin. Gene üslubunu konuşturmuş. Yormadan düşündürüyor öyküleriyle. Bir de tabi sözcüklerin altına saklanmış yakın tarihimize ve günümüze güzel göndermeler mevcut.

     Bu öykülerden ilkinden bahsetmek istiyorum sadece. Kitaba da ismini

12 Şubat 2013 Salı

Kitap Kulem

     Hazır evime dönmüşken ben de kitap kulemi paylaşmak istedim. İşte okunmayı bekleyen hazinelerim;




     Okunmayan kitabım dolu aslında ama yine dayanamadım. John Verdon' un 3. kitabı Şeytanı Uyandırma ' nın çıktığını görünce hemen aldım.





Bunlar da Cep Boy kitaplarım

     Bir bu kadar da almayı istediğim kitap var ama eldekiler bitmeden almamakta kararlıyım. Arada diyetten biraz şaşıyorum ama o kadar da olur canım. 

Bu da kulemin tam fotoğrafı:




11 Şubat 2013 Pazartesi

3. MiMiM

     Bu sefer de sevgili Hilal mimlemiş beni. Buradan onun da sitesine ulaşabilirsiniz. Sorusu çok hoşuma gitti doğrusu. Gelelim soruma.

                                                 Ne şekilde kitap okursunuz? 

     Bu biraz enerjime bağlı bir durum aslında. Yorgunsam uzanarak okurum, kitabı kucağıma bırakır okurum, sevgili Jo'mu kucağıma alır bazen onla okurum.( Tavşanımı ilk aldığımda ufacık tefecik bir tavşancıktı kendisi. Ben de sesimi tanısın, hem de bana alışsın diyerek kucağıma alır ona kitap okurdum. Bir şey anlamayacağını biliyorum tabi ki ama alışkanlık etti onda ve şimdi ne zaman bir kitap alsam elime, hemen kucağıma geliyor. Görevimi başardım yani.) 

     Herkesin genelde yaptığı gibi yüz üstü, sırt üstü uzanıp okuyamıyorum nedense; odaklanmak zor oluyor. Kitap fazla kalın ve ağırsa her okuduğum sayfaya göre sağa-sola dönerek uzanıp okurum. Pek öyle oturuş, uzanış şeklim değişmiyor yani. Bir de dışarıda, yolculuklarda okuyorsam kitabımı saklayarak okurum. Göz ucuyla bakıldığında dikkatimi dağıtıyor çünkü.

    Pek enteresan bir kitap okuyuşum yok anlayacağınız. Ama kitap okurken olmazsa olmazım vardır. O da kitabımı lezzetli bir kahveyle okurum.

     Kimseyi mimlemek istemedim doğrusu ama bu konuda sizin de cevaplarınızı merak ediyorum. Siz ne şekilde kitap okursunuz?


10 Şubat 2013 Pazar

Jane Austen Kitap Kulübü

     Jane Austen sever misiniz? Peki Jane Austen' ın kitaplarını okumak için toplanan 5 kadın ve 1 erkeğin hayatlarını ve kitapları tartışmalarını izlemeye ne dersiniz?


     Jane Austen' ı çok sevdiğimi sanırım bilmeyen duymayan kalmamıştır. Her yerde dile getiriyorum. Eh, hal böyle olunca favori yazarımın kitaplarının tartışılmasını da tekrar zevkle izledim. 

     Filmin kısaca konusu, 5 kadın ve tanıştıkları 1 erkek Jane Austen hakkında konuşmaya başlarlar. Bu aralarında bir oyuna dönüşür ve bundan zevk alırlar. Tabii hemen bir kitap kulübü kurmaya karar verirler. Her biri bir kitaptan sorumludur ve seçtikleri kitaplar da kendi hayatlarındaki sorunlar veya hayattan beklentileri üzerine olur.

     Bu filmle ilk kez bir süpermarket alışverişim sırasında indirimdeki filmler reyonunda tanıştım. Arkadaşlarımla beraber başladık izlemeye. Film bittiğinde gidip birer Jane Austen kitabı alma kararı verdik hemen. Seçtiğimiz kitap Aşk ve Gurur oldu. Daha önce filmini de izlediğimiz için tercihimiz bu yönde oldu. ( Yakın bir zamanda tekrar okuyacağım bu kitabı. O zaman yorumlamayı planlıyorum.) İşte böyle tanıştım Jane Austen' la ben. 

9 Şubat 2013 Cumartesi

Jack London ~ Martin Eden

Martin Eden

     Çok güzel bir kitap bitirdim yine. Jack London' ın en güzel kitabı bence Martin Eden. Roman beni öyle farklı düşüncelere itti ki.. Her satırında bir durup düşündüm, bol bol ara vermeme neden oldu ama bunlar güzel aralar tabi ki. Konumuz kısaca genç bir gemi çalışanının yazar olma çabaları. Ayrıntıya girersek:

     Martin Ruth' un ağabeyinin hayatının kurtarır ve teşekkür yemeğinde Ruth' la tanışır. Bu kızdaki büyü, saflık, asalet Martin' i daha o saniye kendine aşık eder.

     Her insan sıradandır aslında başkaları için. Ama bir kişinin dünyası olur, hayatı olur, aldığı nefes olur. Olur da olur.. İşte Martin Eden için de Ruth, o "her şey" olmuştur. Başta bu büyüsüne kapıldığı duru kız için bilginin eşsiz derinliklerine dalsa da, zamanla bunun aslında kendisi için olduğunu keşfeder. Gecesinden, gündüzünden vazgeçip, kendini kitapların büyülü dünyasına atar Martin. Ne hırslı bir karakterdi o öyle. Böyle bir azmin var olabilmesi hayal gibi geliyor bana.

Kore Sinemasından İnciler

My Sassy Girl 

     Kore filmi sevenlerin mutlaka seveceği bir film  My Sassy Girl. Benim Hırçın Kızım olarak Türkçe' ye çevrilmiş.

    İnternette kendi anılarını yayınlayan Kim, daha sonra bunu kitap haline getirmiş. My Sassy Girl' de aynı isimdeki bu romandan uyarlanmış. Zaten filmin bir kaç yerinde gönderme yapılıyor bu konuda.

     Adı üzerinde hırçın kızımız, pek bir naif erkek karakterimizle ilginç bir şekilde tanışır. Bayan karakter için hırçın demekle yetinemiyorum ne yazık ki. Bazı bazı psikopatlığı da yok değil hani. İlişkileri pek bilindik aşklardan olmasa da izleyenlerin çok romantik bulacağı sahneleri var. 

7 Şubat 2013 Perşembe

Günümün Filmleri

     Nedense bugün özellikle izleyecek bir film yoktu aklımda. Spontane gelişti her şey yani :)  Yeni keşfettiğim güzel bir film ve  ne zamandır izlemeyi düşünüp ertelediğim  bir filmle ortaya karışık yapmayı seçtim. 


Eva

     İlk filmim sinema kanallarından birinde tesadüfen denk geldiğim enteresan bir film. Gelelim konusuna:

     Filmimiz 2041 yılında geçmektedir. Alex çok zeki bir robot programcısıdır. 10 sene önce terk ettiği şehre, mezun olduğu okulun onu yeni bir proje için çağırmasıyla geri döner. Seri robot üretimi konusunda projeyle evden ilgilenmek için babasının evine taşınır. Bu sırada da terk ettiği şehrinde insanları bıraktığı yerde bulamamıştır. Eski kız arkadaşının, Alex' in erkek kardeşi David' le evlendiğini ve Eva adında bir çocukları da olduğunu öğrenir. Yeğeninin kendi yaşıtlarına göre eğlenceli olması robot çocuk üretimi için ona bir fikir verir. Bir yandan Eva' nın huyunu suyunu öğrenirken bir yandan da Eva' nın annesi Lana' ya karşı duyguları konusunda ne yapacağını çözmeye çalışır.


Dostoyevski- Beyaz Geceler

Beyaz Geceler


     Şuradaki yazımda annemin kitaplığını nasıl didiklediğimden bahsetmiştim. O kitaplardan Beyaz Geceler' i bitirdim. Enteresan bakış açısıyla karşılıksız aşk anlatılmış. Kitap İvan Turgenyev' in bir sözüyle başlıyor. Bu söz hikayeyi tamamen özetliyor aslında.

    " Yoksa o, bir anlık da olsa, senin gönlüne yakın olsun diye mi yaratıldı?.."

Yine Mimlendim

     Asayrakurt sayesinde 2. kez mimlendim. Kendisine teşekkür ederim. Şurada 11 gerçeğimi saymıştım bir 11 daha bulamayacağım sanırım ya da bulmamak en iyisi :) 

Gelelim sorularıma;

1.       Şu anda hangi kitabı okuyorsun ?

     Şu anda Jack London’ dan Martin Eden ve Dostoyevski’ den Beyaz Geceler’ i okuyorum.

 2. Kitap fiyatları hakkında düşüncelerin nedir ?

     Benim için paha biçilemezler bu bir gerçek ama satın alınması için ne kadar ucuz olursa o kadar çok kişiye ulaşır diye düşünüyorum. Tabii ucuz diye dandik çeviri, kötü dil bilgisi  imla kılavuzunu ağlatacak derecede imla hataları olmamalı.

3. Sence geçen senenin en iyi yayın evi hangisiydi ?

 En iyisiler mi değiller mi bilmiyorum ama Artemis ve Everest' i oldukça beğeniyorum.

4. Online kitap alışverişi yapar mısın ?Hangisinden neden?

     Online kitap alışverişi yapmaya bayılıyorum. Saatlerce tek tek inceleyip, toplu halde kitap alışverişi yapıyorum. Bunu internet üzerinden yapmak daha kolay oluyor. Bir de bazı sitelerde muhteşem indirimler yakalayabiliyorsun. Hepsiburada’ yı kullanıyorum ben. Toptan alışveriş yapınca 1-2 kitap bedavaya gelmiş oluyor ve kitap alışverişinde bir sonraki alışveriş için 10 TL' lik hediye çeki de vermesi cabası. Çok mu reklam koktu? :)

5. Eşyaların uğuruna inanır mısın ? Uğurlu eşyan var mı ?

      Eşyaların uğuru olduğuna inanmıyorum. Ama cüzdanımda taşımayı sevdiğim bana mutluluk getirdiklerine inandığım fotoğraflar var. ( Uğurdan sayılır mı bilmiyorum.)

6. En son satın aldığın kitap hangisi ?

En son Erhan Afyoncu’ nun Sorularla Osmanlı İmparatorluğu serisini aldım.

  7.Diyelim ki bir Tardis buldun, uzayda ve zamanda her yere gidebiliyorsun? Nereye, ne zamana gidiyorsun?

     Tam olarak 2 sene öncesine. Bu süreçte  evim ve okulum değişmediği için aynı yere dönerdim.

8.Oturup sohbet etmek istediğin yazar/yazarlar var mı?

Olmaz olur mu? Beğendiğim onlarca yazar var. Ama Salih Bozok’ la oturup Atatürk’ ü dinlemek isterdim ondan. Ahmet Ümit’ le yazım sürecinde yaşadıklarını, düşüncelerini konuşmak isterdim. Bir de Jane Austen var ki sadece oturup karşısında ne anlatırsa anlatsın dinlemek isterdim. ( 7. soru hayal gücümü fazla canlandırdı sanırım.) 

 9. Ve son sorum kaç yaşındasın nerede yaşıyorsun?

Ben 22 yaşındayım. Ailem Antalya’ da yaşıyor ben de okul sebebiyle İstanbul’ dayım. 


     Güzel soruları için Asayrakurt' ta tekrar teşekkür ederim. 

Nostaljik Kitaplar

Kameram başarılı değil ne yazık ki.


     Bir aylık Antalya tatilimin ( buna pek tatil denemez aslında ama) son haftasındayım. Yeterince stoklu gelmiştim aslında. Yanıma aldığım bütün kitaplarım bitti ve buradaki kitaplığımda okumadığım bir kitabımı bulabildim sadece (Jack London-Martin Eden) . Onu da yarına bitiririm sanırım. Anlayacağınız daha Perşembe ve benim dönmeme 5 gün var. Ben de annemin kitaplığını bir ziyaret edeyim, kitapların halini, hatırını bir sorayım dedim. Birbirinden güzel kitaplarının arasından (valizimde yer olmadığı için) sadece 4 kitapcık aşırmaya karar verdim. Eski kitapların güzelliği  büyüledi beni. 

5 Şubat 2013 Salı

Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer

Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer

     Hani bazı kitaplar vardır. Gerçekten ne kadar uzaklaşsa da büyüler ve sorgulamazsın ya da en azından eleştirmezsin. İşte bu kitap da gerçekten uzaklaşanlardan ama bolca eleştiri yaptıran cinsinden. Kişisel gelişim kitabının roman versiyonu olarak tanıtılıyor kendileri. Ancak ortada ne roman vardı, ne de kişisel gelişim.

     Bu kitabı beğenen insanları gerçekten anlayamadım. Benim mi beklentim yüksek kitaplardan da ben bu kadar yargılıyorum? Yoksa insanların mı beklentileri düşük? Çözemedim doğrusu.

     Kitabın arkasını okuyup, biraz da bilinçsizce aldığım bir kitaptı. Kitabın arkasındaki tanıtımı okuyunca insan heyecanlanıyor çok sağlam bir kitaba denk geldim diye. Ne yazık ki vasat bir kitap olmaktan öteye gidemedi benim için.

John Verdon'ın kaleminden

John Verdon

     Güzel bir polisiye seriyle tanışmaya ne dersiniz? Yaşlanmış ama karizmasından eser kaybetmemiş bir yazarın kitaplarıyla tanıştırmak istiyorum sizi. John Verdon'ın  David Gurney' li serisi.
     Aklından Bir Sayı Tut yazarın Türkçe' ye çevrilen ilk kitabı. Kitabın arka kapağından alıntı:

     Bir adam, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: "Aklından herhangi bir sayı tut – 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı." Adam öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: "Sırlarını nasıl bildiğimi göreceksin… küçük zarfı aç."


3 Şubat 2013 Pazar

Johnny Depp' den sevgiler

     Şu sıralar o kadar çok boş zamanım var ki.. Ve bu boş zamana inat kafam dolmuş taşar vaziyette. Neyse gel gelelim çaresizliğime bir nebze çare olur diyerek haftamı Johnny Depp filmlerine adadım. Güzel mi geldi? Fazlasıyla.. 



      Johnny Depp' in harika bir oyuncu olduğunu düşünmeyen yoktur sanırım. Kılıktan kılığa girmeye bayılıyor adam. Yakışıyor da.. Her rolün hakkını verdiği aşikar. Bir çok filmi var ama ben bu hafta içerisinde izlediklerimden bahsetmek istiyorum kısaca.

     Ses tonunun tokluğuna hayran olduğumu  söyleyip başlıyorum hemen anlatmaya  :)

2 Şubat 2013 Cumartesi

Linda Howard ve Anne Rice

     Vampir romanları gibi popüler yazın romanları okumayı sevenler için iki güzel yazar önermek istiyorum. 




Vampirle Görüşme
Vittorio

    Bunlardan biri vampirlerin annesi Anne Rice. Vampirle Görüşme, Vittorio en bilindik eserleri ve benim en sevdiklerim. Bu alanda yazılan en başarılı kitaplar bence Anne Rice' ın kaleminden çıkıyor. Sevenlerinin türünün en iyisi olan Anne Rice' ı mutlaka okumasını tavsiye ederim.




1 Şubat 2013 Cuma

Nefes Nefese


     Sen ne güzel kitaptın öyle Nefes Nefese. Bu aralar kitap seçimlerim denk geldi sanırım, önce Serenad sonra Nefes Nefese' yle Yahudi katliamını baya içime sindirdim. Doğrusu sindirmek pek uygun bir kelime değil. İnsanın boğazında bir düğüm olarak kalıyor yaşananlar. Neler yaşanmış öyle.. Ne acılar.. Ne kaçışlar.. O kadar sarsıcı bir hikaye ki...


     Nefes Nefese bir kaçış öyküsü. Vatanını, sevdiklerini terk etmek  bazen de tam da o kaçtıklarına geri dönmek pahasına Nazizm' den kaçışın öyküsü.

To Do Listem

     Kendime bir yapılacaklar listesi yapma zamanım geldi de geçiyor bile. Bu sayede planlarım havada kalmaz da gerçekleştiririm belki.

     İşte bu yılki To Do listem: