Anna Karenina

Anna Karenina

      Filmi ilk çıktığında izlemiştim ama yorumlamak bu güne nasip oldu. 1935 ve 1985 yıllarında gösterime giren versiyonlarını izlemedim ama bu filmin apayrı olduğu bir gerçek. Muhteşem bir kadro var başta. Keira Knightley, Jude Law ve Aaron Taylor Johnson' ın muhteşem oyunculukları, bir tiyatro izletir gibi değişen dekorlarıyla harika bir film Anna Karenina. Enteresan bir yenilik olmuş filmde kullanılan çekim tekniği. Sırf bu yüzden bile ayrı keyif alıyor insan izlerken.

      Kitabını okumadan tam anlamıyla anlaşılmayacak bir filmmiş gibi geliyor bana. Ne kadar uzun tutsalar da her bir ayrıntıya değinilememiş ne yazık ki. Yine de çok hoş ve başarılı bir film kesinlikle. Müziklerine de ayrıca bayıldım. Filme özel yapılan müzikler ayrı bir tad katmış. 

     Filmin kısaca konusuna gelirsek; 1874 yılında aristokrat sınıfındaki genç ve güzel Anna Karenin erkek kardeşinden aldığı mektupla eşini ve çocuğunu bırakır ve  Moskova' ya gider. Kardeşinin evliliğini düzeltmek için gittiği bu yolculukta yakışıklı genç subay Vronsky ile tanışır. Balo sırasında güzel ve tutkulu danslarıyla gözleri üzerine çeken ikili için aşka adım atılmıştır. Anna evliliğini ve toplumdaki imajını zedelememek için Vronsky' den kaçmaya çalıştıysa da aşk artık bacayı sarmıştır. Aşkı ve ihanetinin toplum üzerindeki etkileri arasında kalan Anna' nın hüzünlü hikayesini izliyoruz filmde.

 Ben filme bayıldım. Henüz izlemeyenlere şimdiden keyifli seyirler dilerim..