Aimee Carter ~ Tanrıça
|
Tanrıça |
Tanrıça Yunan Mitolojisi üzerine kurgulanmış enteresan bir kitap. Arada böyle çerez kitapları okumayı seviyorum. Kitabı bitirdiğimde yazarın 86 doğumlu olduğunu öğrendim ve ilk kitabı için başarılı denebilecek bir kalemi var. Kitapta mitoloji olunca biraz hikaye okurum diye umdum ama kurgu pek de bu yönde ilerlemedi. Yine de konusu ve kurgusuyla sürükleyici bir kitap olduğunu belirtmeliyim. Bildiğimiz tanrılara farklı isimler koyarak enteresan bir hale sokmuş yazar. Bu yönü de oldukça başarılı.
Kitabın kısaca konusu;
Kate kendi halinde sıradan bir hayat yaşamaktadır. Sosyal hayatını sıfırlamış, hayatını kanserle mücadele eden ve önünde çok kısa bir zamanı kalan annesine ayırmıştır. Annesinin son arzusuyla Kate annesini de alır ve Eden' a taşınır. Küçücük bir kasaba edasındaki Eden' da annesinin zoruyla liseyi bitirmeye çalışacakken daha ilk günlerde karşılaştığı problemler Kate' i Henry ile tanıştırır.
Henry nam-ı diğer Hades, Persephone' u ( Ölüler Diyarı Kraliçesi) yitirmiş ve yalnız kaldığı diyarında bir kraliçe hasreti çekmektedir. Kraliçe olmak için sınava tabi tutulan 11 kız da ölünce Henry umudunu yitirmiştir ki işte o anda Kate karşısına çıkar. Aralarında yapılan anlaşma ile Kate bu sınava girmeyi kabul eder ve heyecan dozu da bu noktadan sonra artmaya başlar zaten.
Çerez kitap kategorisindeki bir kitaba göre oldukça farklıydı. Son dönemdeki furyaya kapılıp, muhteşem güçlü karakterler yaratmamış yazar. Tanrı da olsalar oldukça alçak gönüllü karakterler mevcut. Bir de şu cinsellik taşan ve artık insanları ( en azından beni) fazlasıyla bayan kitaplardan biri değil. Gayet seviyeli takılmış. Kitap karakteri de olsalar özel hayat mahremiyeti arada güzel oluyormuş demek ki. :)
Ben kitabı beğendim. Serinin 3. kitabının da Mayıs' ta çıkacağı dedikodularını aldım. İkinci kitabını okuyabileceğim bir kitap olduğu için sanırım seriyi tamamlamayı düşünebilirim.
Keyifli ve kitaplı günler dilerim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder