Kategoriler

24 Nisan 2013 Çarşamba

Jane Austen ~ Northanger Manastırı

     Jane Austen' ın ilk kitabı ve diğer kitapları arasında gölgede kalanı Northanger Manastırı. Jane Austen dönemin geleneklerini, çıkarcı ve menfaate dayanan ilişkilerini fazlasıyla güzel işlemiş kitabında. Eleştirmiş, ironiler katmış, güldürerek anlatmış. İşin içine bir de Radcliffe' in Udolpho' nun Gizemleri kitabına övgüler düzüp, döneminde oldukça ilgi gören bu kitabın korku ögelerine yer verince, mizahı yönü daha da kuvvetlenmiş. 

      Kitapta yer yer Jane Austen' ın konuşmalarıyla buluşuluyor. Okuyucuyla sohbet eder gibi, eline kahvesini almış, karşında sana masal anlatır gibi yorumluyor, güzel romanını daha bir tatlandırıyor. Bazen de eleştirilerinin yeridir diyerek, romanlar konusunda görüşlerine yer veriyor.

      Kitaplarında bayanların parlak zekası ve mizacına yer verdiğini düşünürdüm ancak bu kitapta durum tam tersiydi. Afacan diyebileceğimiz karakterimiz Henry' ydi. 

Aralarındaki derin sevgiye çok değinilmemesinin, okuyucunun hayal gücüne bırakılmasının kitabın tadını damağımda bıraktığını da belirtip, geçiyorum bu güzel kitabın konusuna;


      Caterine 10 çocuklu Morland ailesinin en büyük kızıdır. Teyzesi Mrs. Allen' la beraber Bath' a doğru yola çıkarlar. İlk defa ailesinden uzakta, kırsal bir yerden gelişmiş bir yere gidip sosyalleşme imkanı bulduğu için oldukça keyifli bir tatil geçirir. Bu tatilleri sırasında Thorpe ailesiyle tanışır ve büyük kızları Isabella ile dost olur.

     Ana karakterimiz fazlasıyla naif, heyecanlı ve hayalperest. Okuduğu romanlardan özellikle de Udolpho' dan fazlasıyla etkilenmiş. Aşk ve Gurur'da olduğu gibi sinir bozucu bir talibi de var. Isabella'nın ağabeyi Mr. Thorpe (Doğrusu tek sinir bozucu Thorpe bireyi Mr. Thorpe değildi). Caterine' in ağabeyi James, Isabella ile arasındaki aşkla oyalanırken, kahramanımız da bu sinir bozucu adamın kibriyle fazlasıyla uğraşmak zorunda kalıyor. Bu sırada da aşık olmayı unutmuyor tabi. Sakin, sevecen ve espritüel kahramanımız Henry Tilney ile enteresan bir arkadaşlıkları başlıyor. Caterine'in, Henry' nin kardeşi Eleanor' a eşlik etmesiyle de kitabın ismindeki eve geliyoruz. 


"Mesela aşık bir genç kadın her zaman 'Bir heykelin üstündeki Sabır Tanrıçası gibidir, acılara gülümseyen'..."

"Dostluk elbette aşk hüsranı sancılarının en tatlı merhemidir."


      Kitabın bir filmi, bir de dizisi varmış. En yakın zamanda izlemeyi planlıyorum. Jane Austen' ın ilk kitabı olduğu için diğerleri kadar başarılı olmasa da okunmaya değer bir lezzette olduğunu düşünüyorum. 
Keyifli okumalar dilerim..
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder