Ahmet Ümit ~ Beyoğlu Rapsodisi
Ahmet Ümit'i sevdiğimi söylemekten insanları bunalttım artık. O yüzden Beyoğlu Rapsodisi'nden bahsetmek istiyorum hemen. Yanımda kitabım olmayınca ve bir D&R gezisine de can atınca, kendimi cep kitaplar bölümünde bulmuştum. Beyoğlu Rapsodisi'ni de göçebelikle geçen haftamda keyifle okudum.
Ahmet Ümit'in kitaplarında sanki onunla sohbet ediyormuşsun gibi gelen o dili beni kendine çekiyor. Vasat bir kitabını bile okusam keyif alıyorum bu yüzden. Beyoğlu Rapsodisi'ndeki polisiye kurgunun vasat olması da bu nedenle pek canımı sıkmadı. Kitabın tek vasat noktasının polisiye yönünün hafif kalması olduğunu da belirterek eklemek isterim ki enteresan ve şaşırtıcı bir finalle bitirerek okura ters köşe yapan Ahmet Ümit'e "Gene yaptı yapacağını" demeden edemedim.
Gelelim kitabın konusuna;
Birbirinden farklı,farklı oldukları kadar da aynı, orta yaşlarda 3 kafadarla karşılaşıyoruz kitapta. Selim, Kenan ve Nihat. Çocukluktan beri arkadaş olan bu üçlünün ilişkileri Beyoğlu'nun içinde, Beyoğlu kültürüyle, tarihiyle harmanlanarak çıkıyor karşımıza. ( Kitabın polisiye yönü de bu üçlünün ilişkilerinin gölgesinde kalıyor zaten.) Yaşlarının verdiği olgunluğu almış, ama çocukluklarından da bir şey kaybetmemiş bu üçlünün başı Kenan'ın ölümsüzlük arayışıyla belaya girer. Mantık insanı, polisiye tutkunu Selim; kafasına estiğini yapan, çılgın Kenan, pasif ve biraz da naif Nihat. Bu üçlüyle tanışmaktan mutlu olacağınıza eminim. Beyoğlu'nda bir gezintiye çıkıp, keyifli bir kitap okumak isterseniz, aradığınız kitap karşınızda.
Keyifli ve Kitaplı Günler Dinlerim..
sonu benide gerçekten şok etmişti:)
YanıtlaSilEn beğendiğim Ahmet Ümit kitabı diyebilirim.Güzeldi..
YanıtlaSilKitaptan gözlerimi ayırmadan okumuştum. İstanbul Hatırası'nı yarım bırakmıştım itiraf etmeliyim. Ama bu kitabı bambaşkadır.
YanıtlaSilAhmet Ümit'in o hoşsohbet dilini o kadar seviyorum ki her kitabı en iyi kitabı oluveriyor benim için. Özellikle ters köşesiyle bu kitabı bambaşka gerçekten de.
Sil