Richard Wright~ Kara Çocuk
Eski ve eski ve kıymeti hala tam olarak bilinmemiş bir kitapla tanışmaya ne
dersiniz? Size mutlu bir son vaat etmiyorum, size gerçeklerin, düzenin en
çarpıcı; en yaralayıcı halini bir çocuğun gözünden, gerçek bir hikayeden
okumayı vaat edebiliyorum sadece.
6 yaşında bir çocuğun gözünden dünya ne kadar kötü olabilir?
Cevabını bilebilmek için sefalete, terk edilmeye mahkum olmak gerekir. 1945
yılında yayımlanan Kara Çocuk, Richard Wright’ın kendi hayatından yola çıkarak
yazdığı, Amerikan zencilerinin durumunu, dışlanmışlıklarını, mahkum edildikleri
sefaleti bir çocuğun gözünden anlatan inanılmaz bir kitap. “Akşamları odamda kitap okurken komşu
mutfaklardan birinde kızaran etin kokusu burnuma gelir, insan dilediği kadar et
bulursa ne hisseder, onu çıkarmaya çalışırdım. Düşüncelerime yol verir, her
yemekte et yiyen bir ailenin çocuğu olduğumu kurar, sonra bu boş hayallerden
bezip ayağa kalkar, bana acı çektiren kokuyu duymamak için pencereyi kapardım.”
Uzun zamandır beni bu kadar etkileyen bir kitapla
karşılaşmamıştım. Şeker Portakalı’nın afacan kahramanı Zeze’ye benzettim
Richard Wright’ın çocukluğunu. Ufak tefek yaramazlıklarla, sorduğu sorularla hayatı tanımaya başlayan Richard için hayat pek de kolay değildir. Bağnaz ailesine göre soruları yüzünden şeytandan, zenci olduğu için beyazların gözünde bir köleden farkı yoktur.
Ailesindeki bağnazlıkla mücadele eden; şiddeti
ilk önce ailede tanıyan Richard’ın yaşadıklarını okurken Amerikan toplumunun en önemli sorunlarından biri olan Zenci-Beyaz ayrımını zenciler açısından net bir şekilde kavrayabilirsiniz. “ Neden soru sormak kötü bir şeydi? Cezalara
karşı direnmekte haksız mıydım? .. Haksız da bulsa güce boyun eğmeli miydi
insan?.. Zeka ile olayları sezme gücünün hiçe sayıldığı, başeğme ve geleneğin
her şeyi kapsadığı bir dünyada nasıl yaşanabilirdi?”
Güneyde başlayıp, özgürlükle sonlandırılmaya çalışılan bu yolculuğa bayılacaksınız.
“Hayat;
mısır lapası, sebze, okul, yalnızlık, ruhun başka şeylere doğru atılımı ve
yeniden uyku demekti.”
Bu kitabı Okuma Şenliği: Yaz 2013 etkinliğinin "10 puan: Okuduğu kitabın adında bir renk olanlara " kategorisi için seçtim ("Bu etkinlik nedir, kimler katılıyor?" görmek isterseniz buraya tıklayıp, katılımcıların listelerine ulaşabilirsiniz.) ve annemin kitaplığında bulduğum biraz da araştırma yapmadan, önyargıyla başladığım bu kitaba aşık oldum diyebilirim. Daha ilk sayfasından tatmin edici bir kitapla tanıştığıma inandırdı beni. Bitmesin diye sindire sindire okuduğum bu kitabın, her ne kadar ağır ve üzücü bir konusu olsa da insanda bıraktığı enteresan bir pozitif etkisi var. Taze okuyucusundan şiddetle tavsiyedir:) Yazar hakkında bilgi edinmek isteyenler buraya tıklayabilir.
Kitaplı ve Keyifli Günler..
süper ya bulursam okuyacağım bunu
YanıtlaSilUmarım bulursun canım. Elimdeki kitap pek sağlıklı değil,benim tıklım tıklım Yolculuklarımı kaldırabilicek olsaydı getirirdim sana.
Sil