Kategoriler

1 Mayıs 2014 Perşembe

Kristin Hannah ~ Ateşböceği Yolu ve Ateşböceğinin Şarkısı

        Merhabalar hepinize. Hazır Cuma günü iş tatil edilmiş ve 4 gün tatil yapacak olma mutluluğu yaşıyorken, bu coşkuyu bloguma da yansıtayım istedim. Bahar Ayları Okuma Şenliği kapsamında okuduğum ancak yorumlama fırsatı bulamadığım 2 Kristin Hannah kitabını anlatmak istiyorum sizlere.

        Ateşböceği Yolu ve devam kitabı Ateşböceğinin Şarkısı, Kristin Hannah'ın her zamanki gibi seçtiği güzel konularıyla çok keyifliydi. Ateşböceği Yolu'nda Kate'in hayatı ve düşünceleri daha çok yer kaplıyordu. Yer yer benim için sıkıcı olduysa da akıcı diliyle bu açığı kapatıyordu kitap. İkinci kitap ise ilk kitabın bitimiyle soru işareti olarak kalan noktaları tek tek açıklamasıyla ilk kitabına göre daha başarılı ve daha akıcıydı. 

         Birbirinden farklı, birbirini tamamlayan Kate ve Tully'nin hikayesi beni oldukça eğlendirdi. Bir tarafta aile kavramından tamamen uzak, dünyada kimsesi kalmamış ancak ışığının etrafında dolaşan onlarca insanla Tully; diğer tarafta ise farkında olmadığı halde mükemmel bir aileye sahip, kendine güvenemeyen Kate.. Bu ikilinin yolları Ateşböceği Yolu'nda kesişiyor ve "Sonsuza dek dost" oluyorlar.

         Kristin Hannah, bu ikilinin çocukluklarından, üniversite hayatlarına ve sonrasında da kariyer ve aile kurma yolculuklarına daldırıyor okuyucuyu. Ayrı dünyalarda birbirini bulan, aynı hayaller kuran, büyüdükçe de farklı yollarda ilerleyen Kate ve Tully, farkında olmadan birbirlerini tamamlamaya devam ederler. Kate, kurduğu ailesiyle Tully'nin aile özlemini giderirken; Tully, çocukluk hayallerini gerçekleştirerek ekranların vazgeçilmez yüzü olmayı başarır. 

        Her zaman kendinden başka herkesi düşünen Kate ve sadece önce kendini düşünen Tully'nin bu kadar özel bir ilişki yaşamaları biraz sersemletici geliyor aslında okurken. Hikayelerindeki mükemmel dostluğa inanmak biraz güç oldu benim için. Ateşböceğinin Şarkısı ise bu konuda tam anlamıyla hızır gibi yetişti. Tully'nin açısından dinlediğimizde aslında dostluklarının gerçekten de özel olduğunu hissettirdi. ( Yazının devamının spoiler içereceğini de belirterek Ateşböceğinin Şarkısı'na geçiyorum.)

          Kate'in ölümüyle birlikte aile dağılmış, Johnny çocuklarının acısından ve Kate'siz ebeveyn olma yükünün altında ezilmiş; Marah, annesine yaptıklarından pişman, yardım çağrılarını dünyaya duyuramaz halde çökmektedir. Tully içinse hayat her zamankinden zordur. Sevgi göstermeyi öğrenmeli, Kate'in yokluğuna alışmalı ve zirvedeyken yaşadığı düşüşe rağmen işini tekrar kurtarmalıdır.

         Kitaba başlayıp başlamama konusunda bir süre düşünmüştüm. Bu nedenle araya başka bir kitap da almıştım hatta. Depresif bir kitapla karşılaşacaktım zira. Ama beklediğim gibi olmadı. Depresif yönünden ziyade bilmediğimiz hikayelere, ki Tully'nin annesi Cloud'un hikayesini öğrenmeye can atıyordum, dalmak kitabı bir solukta okuttu. Gece Yolu'nda Kristin Hannah okuyucuyu karakterle birlikte depresyona sokmuştu. Bu kitapta ise karakterlerle birlikte depresona girmek yerine; onların bu depresyonla mücadelelerini, değişimlerini ve iyileşmelerini izletiyor okura, yormadan. Bu da kitabın boğucu bir atmosferde olmasını engelliyor. 

         Şu ana kadar okuduğum en güzel Kristin Hannah kitapları olduklarını söyleyemem elbette ama kesinlikte kötü değillerdi. Okumak isteyenlere tavsiye edebilirim.

Ateşböceği Yolu                                                   Ateşböceğinin Şarkısı
Yayınevi: Pegasus                                               Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı:624                                                   Sayfa Sayısı: 480

Kitaplı ve Keyifli Günler..

3 yorum:

  1. henüz tanışamadığım ama okumayı delice istediğim yazarlardan:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kristin Hannah'ı seveceğini düşünüyorum ama üstüste okumamakta da fayda varmış. Ben etkinlik nedeniyle 3 kitabını bitden okuyunca biraz sıkıldım işin gerçeği.

      Sil
  2. ben art arda aynı yazar okumam pek zaten:)

    YanıtlaSil