Çocukluğumun kıymetli yazarlarından biridir Samed Behrengi. Sorgulamayı, duyduğunla yetinmemeyi, araştırmayı aşılamıştı küçücük aklıma ve korkmadan engin sulara dalmayı. Sevgili Kiana'nın Notları blogunun sahibesi Özde, etkinlik sırasında bana bu güzel kitabı hediye edince tekrar okumamak olmazdı. Tatilde okumuştum ama üzerine uzun uzun konuşmak istediğim için sakin bir döneme saklamıştım yorumumu.
İranlı yazar Samed Behrengi her ne kadar çocuk kitapları yazıyorsa da düşünmeyi, baş kaldırmayı, bilgiye ulaşmayı, dogmaları sorgulamayı aşılıyor kitaplarında. Bu sivri! düşünceleriyle de İran'da yasaklanıyor kitapları ve ne yazık ki hala da yasaklı. 28 yaşında şüpheli bir şekilde ölen Samed Behrengi'nin Küçük Kara Balık'ı 12 Eylül sürecinde ülkemizde de yasaklanmış ve bir çok evin sobasında yakılan güzellikler arasında ne yazık ki yerini almıştı.
Küçük bir balığın hayatı öğrenme çabası, gerçekleri duyduklarıyla değil kendi gözleriyle keşfetme isteğinin konu alındığı kitap, içindeki devrimci ve asi ruhuyla bir çocuk kitabı olmaktan fazlasına çıkıyor tabii ki. " Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?" diyor balığımız ve denizlerle tanışmak istiyor. Kendi düşünceleriyle diğer balıkları da zehirleyeceğini düşünülerek başta anne balıklar tarafından dışlanıyor. Korkuyor derin sulardan, büyük canavarlardan ama yılmıyor. .
"Şimdi ölüm kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam - ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek."
bazen çocuk kitabı diye öyle kitaplar var ki , pek çok büyük kitabından anlamlı:)
YanıtlaSilHaklısın büyüsek de Çocuk Edebiyatı'ndan kopamamamız da bundan sanırım
SilUmarım içimizdeki kara balık hep bizimle olur. Çünkü buna ihtiyacımız var...
YanıtlaSilÇok haklısın tekrar çok teşekkür ederim bu güzel hediyen için
Sil