Kategoriler

24 Ekim 2013 Perşembe

Jose Saramago ~ Körlük

          Yazar Ayları Ekim yazarımızın Jose Saramago olduğunu daha önce duyurmuştum. Ben de etkinlik için Jose Saramago'dan okuyacağım ilk kitap olarak Körlük'ü seçtim. Kitaba geçmeden önce bu ay kitap kurtlarımız neler okumuş/ okuyacakmış öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz. 

          Trafikte ilerlerken bir anda kör olan Birinci Kör'le hikayemiz başlıyor. Tıbbi hiçbir açıklama getirilemeyen beyaz körlük denilen salgın her gün ülkede yayılmaya devam ediyor. İlk günlerde devletin salgını önlemek adına aldığı önlemlerle bir Akıl Hastanesi karantina bölgesine çevriliyor ve hastalığa yakalanan 300 insan buraya hapsediliyor.

        Jose Saramago'dan okuduğum ilk kitaptı ama kesinlikle son olmayacak. İnsanlığın başına büyük bir felaket gelmesi ihtimali her zaman Hollywood filmlerinde işlenir ama üzerine düşünülmez, daha doğrusu tam anlamıyla felaketin getirecekleri işlenmez. Körlük'ün soğuk duş etkisi bırakan yanıysa insanlığın insanlıktan çıkması durumunda olacaklar ve bunun öyle kolayca ifade edilmesi. 

        Kitaptaki karakterlerin isimlerini öğrenemiyoruz okurken. Birinci Kör, Kahverengi Gözlüklü Kız, Doktorun Karısı olarak anlatıyor onları Jose Saramago. Bu da karakterlere bağlanmadan olayları değerlendirmemizi sağlıyor. Kitabın hüzünlü yanını da böylece alıyor okuyucunun üzerinden. Konusu ve kurgusuyla o kadar çarpıcı bir kitaptı ki Saramago'nun monologlarıyla körler ülkesinde gören insana acır hale gelebiliyorsunuz okurken. Üzerinde düşünülecek binlerce soruyla başbaşa bırakıyor Saramago okuru. Bu sebeple de etkisinden uzun bir süre çıkılamayacak bir kitap haline getiriyor Körlük'ü. Henüz tanışmayanlara taze okuyucusundan tavsiyedir.

"Bakabiliyorsan gör.Görebiliyorsan, gözle."

"Ve ağlama yeteneğimizin olması bizim için şanstır, gözyaşları çoğu kez bizi huzura kavuşturur."

"Dünya öyle kurulmuştu ki, gerçeğin ortaya çıkması için çoğu kez önce yalanlarla maskelenmesi gerekiyordu."

"İnsanlar arasındaki kavga öyle ya da böyle bir tür körlüktür."

"Göz belki de insan bedeninin içinde hala bir ruh barındıran tek uzvudur."

"Ölmeye yazgılı olduğumuzu doğduğumuzdan beri biliyoruz. İşte bu yüzden bir bakıma hepimiz ölü doğmuş sayılırız."

"Zamana zaman tanıyın her şeyi çözümlesin."

"Hepimizin içinde adını koyamadığımız bir şey var. Bizi biz yapan o işte"

         Kitaplı ve Keyifli Günler..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder